Comps List

XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi

Citation

 

Tanpınar, Ahmet H. 19uncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi. , Turkey, 1982.


Contents

 

See below

 

Author
 

The man who never misses an opportunity to use words like hulasa and binaenaleyh
 
Context
 
Commissioned in 1949 as Tanpinar was chosen to lead the Istanbul University literature faculty on the 100th anniversary of the Tanzimat.
 
Leo Spitzer and Erich Auerbach were kicking around

 
Thesis
 
The narrative arc of the book depicts the emergence of an authentically Turkish and modern literature as a civilizational shift into the West, as a Westernization.
 
Methodology
 
Tanpınar, kitabını yazarken çeşitli yöntemleri kullanmış, kendi ifadesiyle “metotta çok seyyal” kalmıştır. “Bunun sebebi On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi’nin behemahâl bir metot veya nazariyenin ispatı için değil, cemiyetimiz için o kadar mühim olan bir devrin edebiyat tarihini ve bu tarihi vücuda getiren fertleri ve eserleri mümkün olduğu kadar sarih ve doğru şekilde verebilmek için yazılmış olmasıdır.”
 
Key Terms
 
Ottoman poetry is purely a formal art, just like sculpture
 
Criticisms and Questions
 
-Seems to make the classical “East” is deficient argument throughout the introduction.
-In section on Sinasi at least, but definitely others, makes very straightforward normative judgements on what he thought was well written and what was not.
-connects technological and social changes to the advent of literature
-Ottoman poetry speaks with a language untouched by the wartmth of its being
 
“The truth is that the old poets knew better than us how to comport themselves towards language.”
Notes
 
(taken from Seyda Kocak)
 
1. TANPINAR VE ESKİ EDEBİYAT
-“Giriş” bölümünde eski edebiyat olarak nitelendirdiği Tanzimat öncesi edebiyatın Arap ve Fars edebiyatlarının güçlü etkileri altında kaldığını söyler.
- Müslüman süsleme sanatlarındaki o girift ve tenazurlu şekiller –arabeskler- gibi her tarafı birbirine cevap veren kapalı bir alemdi.
-Eski şiir, asırlar boyunca zevkin seçtiği nadir örnekleriyle değil, bütünüyle göz önünde tutulursa, daima bir ‘kendinin dışında’ konuşma, hatta kendi dışında yaşama ameliyesi gibi görünür.
-Eski nesrin çok defa lüzumsuz bir yığın sanat veya şakada kalmasının ve tarih gibi çok zengin bir müşahede kaynağına dayanan taraflarında bile genişleyememesinin hakiki sebebi kültürün insana ayırdığı sahanın darlığıdır.
-Türkçede nesrin teşekkülü için insanın ve cemiyet müesseselerinin değişmesi, tahsil sisteminin Türkçeye dönmesi lazımdı. İşte Tanzimat bunu yaptı.
 
2. GARPLILAŞMA HAREKETİNE UMUMİ BİR BAKIŞ
 
2.1. Başlangıçtan 1789’a Kadar
 
-“Garp dünyasını altüst eden Rönesans hareketi ve onun hayata getirdiği imkanlar, tamamıyla meçhulümüz kalmış ve aradaki medeniyet farkına rağmen sızabilen bazı bilgi ve keşifler de, memleket içindeki hayata ve ilmi faaliyete yeni bir şey ilave etmemişlerdi”.
-The printing press came early to Turkey, but it was used to print astronomy and geography books, biggest effect on the military
-
2.2. İkinci Safha: 1789-1807
 
-Avrupa’da daimi sefirliklerin kurulduğu, başta Londra olmak üzere Viyana, Berlin ve Paris’e sefirlerin gönderildiği, yabancı dillerin öğrenildiği bu dönemde, Avrupa’ya gidenler tarafından hükümdarlara verilmek üzere birçok layiha veya sefaretname yazılmıştır.
-a Few Ottoman works written in French about military technology.
-Istanbul began opening up to European influence, especially Vienna, Padua, and Venice, and “Avrupa muaşeret şekilleri rağbet kazanır. Aynı zamanda yabancı dil öğrenmek isteyen Türk gençlerinin sayısı da bu dönemde artıyordu.”
 
2.3. 19. Asırda Garplılaşma Hareketi: 1826-1839
 
1831 - the Takvim-Vakayi begins to come out, first fully Ottoman newspaper
-Army and religious resistance to the Tanzimat reforms which made everything modern and European, passports, steamships, new clothes.
Halil Pasha - “Devlet-i Aliyye’nin yaşaması için garbı taklit etmekten başka çaresi”
 
3. XIX. ASIRDA TÜRK EDEBİYATI
-Şiirin yanı sıra nesirde olan değişikliği de anlatan Tanpınar, Türk nesrindeki değişikliğin resmi dilde ve onun bir kolu gibi gözüken gazete dilinde başladığını söyler. Islahatın halk tarafından desteklenmeye ihtiyacı olduğunu bilen hükümet beyannameleri ve fermanlarında ayıklanmış, kolay anlaşılır bir yazı tarzına sahip olmanın ihtiyacını hissediyordu.
-1832 yılında Babıali’de Tercüme Odası’nın kurulması ile dil meselesi önemli bir döneme girmiş bulundu.
-II. Mahmut döneminde batı dillerinden Türkçeye çevrilen eserler, daha çok askerliğe ait talimatnameler ve öğretici eserlerle tıp ve matematik kitaplarıdır. Aynı zamanda Müslüman doğu dillerinden pek çok eser de Türkçeye çevrilir.
-Sadık Rifat Paşa’nın “Avrupa Ahvaline Dair Risale” isimli yazısıyla Avrupa’ya bakışın değişmesini anlatır. Bir de Mustafa Sami Efendi’nin Takvim-i Vekayi’de yazdığı “Avrupa Risalesi”
 
4. TANZİMAT SENELERİ
 
-Takvim-i Vekayi’nin 6 Nisan 1838 tarihli nüshasında “Tanzimat-a hayriyye (Hayırlı düzenlemeler)” - devletin batıya kendisini açtı
II Mahmut donemde “Garp hayatının unsurları taklit ve moda sayesinde gündelik hayatımıza girerler. Beyoğlu’nda umuma açılmış Avrupakari müesseseler, terziler, manifatura tüccarları, tuvalet eşyası ve mobilya satan dükkanlar, bilhassa Kırım Harbi’nden sonra Müslüman halkın daha sık uğradığı yerler olur”
-“Az çok Fransızca okuyup söyleyen, piyano çalan, tiyatroyu ve garp musikisini seven, Fransızca resimli gazetelerden hoşlanan genç Abdülmecid her gün bir yeniliğin peşinde idi”
-Bir süre sonra Babıali Tercüme Odası’nın yanında, Mabeyn Kalemi, Tophane Kalemi, Gümrük Kalemi gibi yerler açılır. II. Mahmut döneminde yurtdışına gönderilen öğrenciler yavaş yavaş dönmeye başlar ve bulundukları yerlerdeki gençleri yabancı dillere ve batı bilimine yönlendirirler.
-Bu dönemde aynı zamanda yabancı dildeki gazete ve kitaplar yavaş yavaş ülkeye girmeye başladı. Ceride-i Havadis’te Dubois isimli Fransız bir kadının eserinin satıldığına yer verilmekteydi.
-Takvim-i Vekayi’den sonra çıkarılan gazete, İngiliz Churcill tarafından çıkarılan Ceride-i Havadis: 1826-1839 yıllarına oranla daha müsait bir havada çıkan Ceride-i Havadis’in ise, ilim, ahlak ve hatta edebiyat üzerinde makaleler yayınladı.
-Ceride-i Havadis’in rolü, yukarıda sayılanların dışında vatan mefhumunu korumak ve sade bir Türkçeyi okurlara iletmektir.
-1844 yılından itibaren yerli tiyatro piyes yazılmaya başlanırken, Şinasi’nin Tercüman-i Ahval’de (1860) yayınladığı Şair Evlenmesi ile Türkçede ilk piyes yazılmış olur.
 
4.2. 1856-1876 Yılları
 
-1861 yılında Türkler arasında gelişen gazetecilik, dönem problemlerini halka çabukça yaymış ve memlekette hiçbir devirde görülmemiş bir fikir gerginliği başlamıştır.
-Batının etkisi altında ilk defa siyasi bir ideal etrafında toplanıldı
 
4.3. Yeniliğin Üç Büyük Muharriri
 
dilimizde batı eserlerinin ilk defa olarak göründüğü 1859 yılı ile Yeni Osmanlılar’ın oluşma tarihi olan 1865 senesi arasında fikir ve sanat hayatımızda üç kişinin yapıcı rol oynadığını belirtir. Bunlar:
Ahmet Cevdet-  Osmanlı Devleti'nde on dokuzuncu asırda yetişen Türk devlet ve bilim adamı, tarihçi, hukukçu, şairdir. Tarih-i Cevdet adıyla bilinen ve Osmanlı tarihini anlatan on iki ciltlik ünlü eserin yazarıdır.[2] Ayrıca 1855-1865 yıllarında devletin resmi tarihçisi olarak hizmet vermiş bir tarih yazarıdır. Bu sayede dönemin siyasi olaylarını yazdığı Tezakir-i Cevdet adlı eseri ortaya çıkardı.
Türk dilinin Türkçe yazılmış ilk dil bilgisi kitabı kabul edilen Kavâ'id-i Osmâniyye'nin ve daha başka dil bilgisi kitaplarının yazarıdır.
En ünlü eserlerinden olan Kısas-ı Enbiya'da bütün peygamberleri ve İslam tarihini sade bir dille okuyuculara aktarmış bir yazardır.
 
Mehmed Münif Paşa-  Kurduğu Cemiyeti İlmiye-i Osmaniye'yi ve Mecmua-i Fünun dergisini (1862) Abdülaziz kapatmıştır. II. Abdülhamid'in maarif ve ticaret nazırlığını yaptı. Dergisini tekrar çıkardı, dergide "yıldız böceği" dediği için dergi ikinci defa kapatıldı.[1] Ruznamei Ceridei Havadis'te yazdı. Yazılarında bilimci idi. Dergisinde Yunan filozoflarını tanıtan dizi yazı yayımladı. Fenelon, Fontanelle, Voltaire'den çeviriler yaptı. Eserleri: Muhaveratı Hikemiyye, Telhisi Hikmeti Hukuk, Hikmeti Hukuk, Dasitani Ali Osman, İlmi Servet.
 
Ibrahim Şinasi Efendi’dir- a pioneering Ottoman author, journalist, translator, playwright, and newspaper editor. He was the innovator of several fields: he wrote one of the earliest examples of an Ottoman play, he encouraged the trend of translating poetry from French into Turkish, he simplified the scriptused for writing the Ottoman Turkish language, and he was one of the first of the Ottoman writers to write specifically for the broader public. Şinasi used his newspapers, Tercüman-ı Ahvâl and Tasvir-i Efkâr, to promote the proliferation of European Enlightenment ideals during the Tanzimat period, and he made the education of the literate Ottoman public his personal vocation.  foremost leaders of the Young Ottomans, a secret society of Ottoman Turkish intellectuals pushing for further reform in the Ottoman Empire after Tanzimat in order to modernize and revitalize it by bringing it into line with the rest of Europe.  In 1853, he published a collection of poems called Divan-i Şinasi. He is frequently labeled the "founder of the modern school of Ottoman literature."[7] He earned this title based on his alteration of the Turkish verse to be more consistent with the French model and his translation of many French poems into Turkish.
 
4.4. Şinasi’den Sonra Yeni Osmanlılar Cemiyeti
 
-1856’dan sonra siyaset ve fikir hayatını altüst eden ve mücadelesinde, Tanzimat’ın getirdiği prensipleri halka doğru genişleten, bu suretle devlet eliyle yapılmış bir ıslahat hareketini, ona karşı girişilmiş içtimai bir mücadele şekline sokan bir harekete tesadüf edilir. Bu, Yeni Osmanlılar Cemiyeti adıyla tanıdığımız siyasi teşekkülün meydana çıkmasıdır.
-1826-1840 arasında doğanların batı fikirlerine daha açık olduğunu söylemektedir. Fransız yazarlarını okuyan, hayata yeni prensiplerin arkasından bakan, matbuatın düşüncelere yaptığı etkiyi daha iyi hisseden bu neslin Tasvir-i Efkar ve Mecmua-i Fünun’da değinilen ciddi meseleleri okuyarak yenilik fikirlerini benimsedi
-1864-1867 seneleri Türk matbuatının gelişme seneleridir. Bütün memleket meseleleri üzerinde durulur.
-29 Haziran 1868 tarihinde ise Hürriyet gazetesinin yayınına başlanır: Ziya Paşa ile Namık Kemal
-The Young Ottomans (Turkish: Yeni Osmanlılar[1]) were a secret society established in 1865 by a group of Ottoman Turkish intellectuals who were dissatisfied with the Tanzimat reforms in the Ottoman Empire, which they believed did not go far enough.[2] Young Ottomans sought to transform Ottoman society by preserving the empire and modernizing along the European tradition of adopting a constitutional government.[3] Though the Young Ottomans were frequently in disagreement ideologically, they all agreed that the new constitutional government should continue to be somewhat rooted in Islam to emphasize "the continuing and essential validity of Islam as the basis of Ottoman political culture" and syncretized islamic ideals with liberalism and parliamentary democracy.[4] Among the prominent members of this society were writers and publicists such as İbrahim Şinasi, Namık Kemal, Ali Suavi, Ziya Pasha, and Agah Efendi.
-In 1876, the Young Ottomans had their defining moment when Sultan Abdülhamid II reluctantly promulgated the Ottoman constitution of 1876, but it only lasted until 1878.
 
4.5. Şinasi’den Sonra Nevilerin Gelişmesi 1851-1885 Yılları Arası
 
-Tanpınar, gazetenin bu devirde tefrikalarla kitabı da içine aldığını söyler. Birkaç büyük politika adamının dışında bu devirde şöhret kazananların hepsinin gazeteci olduğunu söyler. Küçük Said Paşa, Münif Paşa gibi politika adamları gazetecilikle işe başlarlar. Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal, Suavi, Ebüzziya Tevfik, Ahmed Midhat Efendi bu dönemin gazetecileridir.
-gazetenin yalnızca halka özel bir yazı dili meydana getirmediğini aynı zamanda yeni edebiyatın kurulmasını da sağladı
-romanın ilk örneklerinin de gazetede tanıtıldığını söyler. Aynı zamanda makale, tenkit ve deneme gibi yazı türleri de gazetenin bünyesine girer.
-Makale ile politika ve hayat meseleleri, tenkit ve deneme ile edebiyat ve fikir meseleleri günün olayları olmaya başlar. Böylece toplumun düşünce sahası genişler.
-gazetenin aksiyonun burada bitmediğini, divanı bile parçaladığını, Şinasi’den itibaren şiirlerin gazetede yayınlanmaya başladığını söyler. Bu suretle şiirin etki alanı değiştiği için kendisinin de değiştiğini belirtir. O zamana kadar şairle, daima tek başına yakaladığı okuyucu arasında geçen konuşma, yavaş yavaş onunla kitle arasında bir konuşma yahut ona hitap olur. (230)
-1873 yılına gelindiğinde gazetenin yerini kitaba bıraktığını söyler. Daha önce bulunduğu yeri tiyatro ile paylaşırken, Abdülaziz idaresinin bir kararı, sahneyi de, gazeteyi de beraberce yarı felce uğratır. Vatan Yahut Silistre piyesi bir gecede kitap olur. Ondan sonra bir müddet yalnız kitap vardır. Vasıtanın değişmesiyle tesirin şekli ve sahası da değişir. Efkar-ı umumiye meydanının yerini okuyucunun muhayyilesi ve muhakemesi alır.
 
4.5.2. Tenkit ve Deneme
 
Namık Kemal - “Onun daha Avrupa’ya gitmeden evvel Tasvir’de çıkan ‘Edebiyatımız Hakkında Bazı Mülahazalar’ makalesi bizde sanat ve fikir sahasında ilk ciddi hatta şümullü teklifleri taşıyan bir yazıdır.
 
4.6. Şinasi’den Sonra Namık Kemal


 
an Ottoman writer, intellectual, reformer, journalist, playwright, and political activist
Kemal was particularly significant for championing the notions of freedom and fatherland[2] in his numerous plays and poems, and his works would have a powerful impact on the establishment of and future reform movements in Turkey,
In 1864, Kemal took over the pro-reform newspaper Tasvir-i Efkar after its previous owner and Kemal's friend İbrahim Şinasi was forced into exile.[8] In 1868, after being forced to seek refuge in Paris, Kemal began to handle the publication of the newspaper Hürriyet ("Liberty"), which also espoused the purpose of the Young Ottomans
-His literature:  “Toplum için sanat” anlayışını benimsemiştir. Sanatı, toplumun Batılılaşması için bir araç olarak kullanmıştır. Eserlerini halkın anlayabileceği sade bir dille yazmayı amaçlamıştır. Divan edebiyatının süslü-sanatlı düz yazısı yerine, belli bir düşünceyi iletmeyi amaçlayan yeni bir düzyazıyı kullanmıştır.
 
4.7. Namık Kemal’in Yanı Başında Ahmed Midhat Efendi
 
His work is a jumble of generic experiments that finally interupt the integrity of his character and art.
 
4.8. Namık Kemal’den Sonra Recaizade Mahmud Ekrem Bey
1895 yılında Servet-i Fünun’da edebi bir mecmua olarak çıkmasını o temin eder ve birçoğu talebesi ve tanıdığı olan gençleri etrafına toplar.
 
5. SONUÇ
 
-19. asır ile ilgili yapılacak dönem koşullarını içeren bir araştırma için Tanpınar’ın eseri kuşkusuz ilk kaynak

 

This page has paths: